Öncelikle bilinmesi gereken Mescid-i Aksa’nın 144 dönüm üzerindeki tüm bölümleri mescid hükmündedir. Aynı fazilete, sevap fazlalığına ve kudsiyete sahiptir. Hali hazırda bu alan içinde, üzeri kapalı mescidler ve çok miktarda namazgah bulunmaktadır. Eserlerin bazıları Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethedildikten sonraki ilk yıllarında inşa edilmişken, birçoğu da sonraki asırlarda Kudüs’e hâkim olan İslam devletleri tarafından yapıya eklenmiştir. Sonradan yapılan bazı namazgahlar ise günümüzde inşa edildiği zamandaki asıl işlevinin dışında ancak yine de yararlı dini hizmetlerde (eğitim, vakıf hizmeti gibi) kullanılmaktadır.
Mescid-i Aksa, coğrafi olarak bir tepenin yamacına inşa edildiği için içindeki mescidler üç tabakada/kotta değerlendirilmektedir.
Bunlardan birincisi, genel düzeyde (zeminde) bulunanlar; Kıble mescidi gibi
İkincisi, zemin altında (mahzen şeklinde) olanlar; kadim mescid gibi
Üçüncüsü ise terasın üzerinde bulunanlardır; Kubbetüs Sahra namazgâhı gibi
Namazgahlar ise alanın tamamına yayılmış olup bir kısmı banisinin, bir kısmı da bu namazgahta ibadet etmesiyle meşhur kişi ya da toplulukların adıyla anılır.