Mescid-i Aksa’daki ana cami olup güneyde, ön tarafta bulunmaktadır. Bu yapının Mescid-i Aksa şeklinde isimlendirilmesi tarihi bir hata olmanın ötesinde, insanlarda, ön mescit sınırları dışında yapılan ihlallerin Mescid-i Aksa içinde olmadığı ve Mescid-i Aksa’ya karşı herhangi bir ihlalde bulunulmadığı izlenimini uyandırmaktadır. Doğal olarak bu algı yönetimi, işgalci Siyonistlerin Mescid dahilinde yaptıkları en hafif tabiri ile hukuk ve edep dışı hareketlerin sanki sıradan bir mahalde yapıldığı izlenimi oluşmasına yol açmaktadır.
Kıble Mescidi, ilk olarak 637 yılında (hicri 15) Beytülmakdis’in fethedilmesi sonrasında Ömer bin Hattab r.a. tarafından inşa edilmiştir. Ahşaptan ve ağaç köklerinden yapılan bu mescit, Hicretin ilk asrında Kudüs’ü ziyaret eden Fransız bir gezgin tarafından yapılan değerlendirmeye göre üç bin kişi alacak kadar büyüktü. Sonraki yıllarda artan ihtiyaç nedeniyle Kıble Mescidi, Halife Abdülmelik bin Mervan tarafından yeniden, daha büyük ve sağlam bir şekilde inşa edilmeye başlanmış. 705 yılında başlanan bu inşaat, Halife Mervan’ın oğlu El-Velid bin Abdülmelik tarafından 714 yılında tamamlanmıştır. Mescit ilk inşası sırasında 15 revaktan oluşuyordu. Ardından mescit depremler neticesinde yıkıma maruz kaldığından birkaç defa yeniden inşa edilmiş, restorasyona uğramış ve üzerine birtakım eklentiler yapılmıştır. Ancak revak (nef: koridor) sayısı yediye indirilmiştir. Kudüs’ün haçlılar tarafından işgali sonrasında haçlılar Mescidi üç bölüme ayırmışlar; kilise, şövalyelerin koğuşu ve komuta merkezi olarak kullanmışlardır. Ardından Selahattin Eyyubi’nin fethi ile Mescid eski parıltısına yeniden kavuşmuştur. Şu anda mevcut bulunan ön taraftaki revaklar gibi bazı mimari eklentiler bu dönemin hatırasıdır.
1967 yılındaki Siyonist işgalden sonra Mescid-i Aksa’nın Kıble Camii yüzlerce saldırıya maruz kalmıştır. Bunların en tehlikelisi ise 21 Ağustos 1969 tarihinde yaşanan kundaklama olayıdır. Bu olayda haçlı işgalinden kurtuluş sonrasında Selahattin Eyyubi tarafından taşınan Nureddin Zengi’nin sanat şaheseri minberi ile Kıble Mescidi’nin büyük bir bölümü yanmıştır. Ardından Mescid, 1980 ve 1984 yıllarında birkaç defa patlatma ve füze ile vurulma girişimlerine maruz kalmıştır. Mescidin temellerini tehdit eden kazı çalışmaları da halen daha devam etmektedir.
Günümüzde Kıble Mescidi güneyden kuzeye doğru uzanan yedi revaktan oluşmakta ve ortasında kurşun kubbesi bulunan yüksekçe bir revak yer almaktadır. Bu büyük revakın iki yanında üçer revak bulunmaktadır. 80 x 50 metre boyutlarıyla yaklaşık 4000 metrekare alana sahip olan caminin 11 kapısı ve kurşun panellerle kaplı 17 metre yüksekliğinde bir kubbesi bulunmaktadır.